Gölbaşı İsmi Nereden Gelir? Edebiyatın Sularında Bir İsim Hikâyesi Kelimenin Gücü ve Anlatının Derinliği Edebiyatın büyüsü, bir kelimenin içinde saklı evrenleri açığa çıkarma yeteneğindedir. Her sözcük, bir yankıdır; geçmişin sesini, coğrafyanın soluğunu, insanın iç dünyasındaki anlam arayışını taşır. “Gölbaşı” da bu yankılardan biridir — bir yer adı olmanın ötesinde, zamanla büyüyen bir hikâyenin simgesine dönüşmüştür. Bu yazı, Gölbaşı adının kökenini yalnızca coğrafi değil, edebi bir gözle çözümlemeyi amaçlar; çünkü kimi zaman bir isim, bir romanın karakteri kadar derindir, bir şiirin mısrası kadar anlamlı. Bir Gölün Başında Başlayan Hikâye Birçok yer adı gibi Gölbaşı da insanla doğa arasındaki ilişkinin kelimelere dökülmüş…
Yorum BırakYazar: admin
Gök Taşı Satılır mı? Edebiyatın Işığında Bir Taşın Hikâyesi Kelimelerin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi Kelimeler, evrenin taşları gibidir. Her biri gökten düşen bir parça, her biri bir anlamın, bir duygunun, bir çağrışımın yankısı. Bir edebiyatçı için kelime yalnızca bir araç değildir; o, varlığın dokusuna işlenmiş bir semboldür. Bu yüzden bir gök taşına baktığımda, yalnızca bir taş değil, evrenin bize gönderdiği bir hikâye görürüm. Peki, bu hikâye satılabilir mi? İşte “Gök taşı satılır mı?” sorusu, edebiyatın içsel ekonomisini sorgulatan, anlamın değerini parayla ölçüp ölçemeyeceğimizi düşündüren bir metafor haline gelir. Bir Taşın Hikâyesi: Satılamayan Anlam Edebiyat tarihinde, gökten düşen nesneler hep…
Yorum BırakBugün sizlerle sadece bir roman kahramanını değil, bir dönemin ruhunu anlatan bir kadının hikâyesini paylaşmak istiyorum. Halide Edip Adıvar’ın Handan romanındaki o derin, düşünceli, kırılgan ama aynı zamanda güçlü kadını… Handan’ı. Onun yaşı, aslında sadece bir sayı değil; bir kadının içsel olgunluğu, toplumla çatışması ve kendi kalbini anlamaya çalışmasının bir sembolü. Handan Kaç Yaşında? Bir Kadının Yaşla Ölçülmeyen Yolculuğu Romanın satır aralarına dikkatle bakan herkes, Handan’ın genç yaşında dünyayı çok daha derin görebilen bir kadın olduğunu fark eder. Handan yaklaşık yirmi beş yaşlarındadır. Ancak onun yaşı, sadece bir biyolojik gerçeklik değil; duyguların, deneyimlerin ve içsel çalkantıların toplamıdır. Çünkü bazı insanlar…
Yorum BırakAlevi Tekkesi Nedir? İnançtan Öte Bir Dayanışma Alanı Bazen bir mekân, sadece taş duvarlardan ibaret değildir. Kimi zaman bir tekke, bir mahallenin kalbi olur; kimi zaman da bir toplumun vicdanı. Alevi tekkeleri de tam olarak böyle yerlerdir: dua edilen, ama aynı zamanda dayanışmanın, paylaşımın, eşitliğin ve adaletin filizlendiği alanlar. Bu yazıda, Alevi tekkesini sadece dini bir kurum olarak değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifleriyle ele alacağız. Çünkü bu tekkeler, yüzyıllardır “her can bir değerdir” anlayışını yaşayan bir kültürün somut izdüşümüdür. Alevi Tekkesi: İnançtan Çok Daha Fazlası Alevi tekkesi, geleneksel olarak bir inanç merkezi olsa da, özünde “eşitlikçi bir…
Yorum BırakGezici Muayene: Geçmişten Günümüze Sağlıkta Yenilikçi Bir Adım Bir Tarihçinin Bakış Açısıyla: Gezici Muayenenin Doğuşu Gezici muayene kavramı, kulağa ilk başta bir sağlık hizmeti biçimi gibi gelse de, aslında çok daha derin ve önemli bir toplumsal işlevi içinde barındırmaktadır. Sağlık alanındaki bu yenilikçi yaklaşım, tıpkı tarihin bir dönüm noktasında olduğu gibi, toplumların sağlık hizmetlerine erişim konusunda bir değişim ve dönüşüm sürecini simgeliyor. Gezici muayene, yerleşik bir sağlık altyapısının dışında, sahada aktif bir şekilde hizmet veren bir sistemdir. Geçmişin sağlık anlayışını, günümüzle birleştiren bu anlayış, aslında insanların sağlıkla olan ilişkisinin ne kadar derin ve zamanla değişen bir olgu olduğunu bize hatırlatıyor.…
Yorum BırakGevherî Halk Şairi mi? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin Çeşitliliğine Bir Antropologun Daveti Farklı kültürlerin iç içe geçtiği, ritüellerin, sembollerin ve topluluk yapıların birbirine dokunduğu bir dünyada, insan kimliği ve toplumsal yapılar her zaman şaşırtıcı bir şekilde değişir ve şekillenir. Her kültür, kendine özgü gelenekler, inançlar ve dil biçimleri aracılığıyla bir kimlik oluşturur. Bu kimlik, sadece bireylerin değil, toplulukların da ortak belleğiyle şekillenir. Bir halkın şairi, kültürün özüdür; onun şiirleri, toplumsal ritüellerin, sembollerin ve sosyal yapının derin izlerini taşır. Peki, Gevherî gerçekten bir halk şairi miydi? Bu soruyu antropolojik bir bakış açısıyla ele alırken, toplumsal kimliklerin ve kültürel bağlamların şiirle nasıl…
Yorum BırakHava Muhalefeti Filmi Ne Zaman Çıkacak? – Beklemek de Bir Sanattır Bazen hayat öyle bir noktaya gelir ki, “Hava muhalefeti nedeniyle uçuşunuz iptal edilmiştir” cümlesini duyduğunuzda hissettiğiniz hayal kırıklığını, yalnızca vizyona girmesini beklediğiniz bir filmin ertelenmesiyle kıyaslayabilirsiniz. İşte tam da bu yüzden “Hava Muhalefeti Filmi Ne Zaman Çıkacak?” sorusu, sadece bir tarih merakı değil; aynı zamanda sabrın, beklentinin ve bolca esprinin konusu haline geldi. Rakamların ve Takvimlerin Dünyası Önce net konuşalım: filmlerin vizyon tarihi, yapımcıların belirlediği takvimlere göre açıklanır. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı tam burada devreye girer. Onlar için mesele, “Film ne zaman çıkıyor?” sorusuna kesin bir tarih almak ve…
Yorum BırakHamaylı Nedir, Ne İşe Yarar? Farklı Bakış Açılarıyla Derin Bir Yolculuk Merhaba sevgili okur, Konuya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, bugün seninle mistik, kültürel ve psikolojik katmanlarıyla dolu bir kavramı konuşmak istiyorum: hamaylı. Kimi için bir koruyucu tılsım, kimi için sadece kültürel bir miras… Peki, gerçekten ne işe yarar bu küçük ama anlam yüklü nesne? Ve neden hâlâ birçok insan onu boynundan çıkarmıyor? Gel, birlikte keşfedelim. Hamaylı Nedir? Hamaylı, genellikle içinde ayet, dua veya tılsım barındıran küçük bir muska ya da koruyucu kılıftır. Osmanlı döneminden bu yana kullanılan hamaylılar, hem dini hem de kültürel anlamda korunma, şifa ve huzur…
Yorum BırakDavalının Yokluğunda Karar Verilebilir mi? Hukuk sisteminin temel ilkelerinden biri, tarafların yargılamaya katılma ve savunma haklarının güvence altına alınmasıdır. Ancak pratikte, davalının duruşmalara katılmaması veya mazeret bildirmemesi durumunda, davanın seyrini nasıl etkiler? Mahkemeler, davalının yokluğunda karar verebilir mi? Bu sorular, hukuk pratiği ve teorisi açısından önemli tartışmalara yol açmaktadır. HMK ve Davalının Yokluğunda Karar Verilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), tarafların duruşmalara katılmaması durumunda izlenecek yolu belirler. HMK’nın 141. maddesi, tarafların duruşmaya gelmemesi halinde, davanın yokluğunda görülebileceğini ifade eder. Ancak bu durum, davalının savunma hakkının ihlali anlamına gelmez. Çünkü davalı, dava dilekçesi kendisine tebliğ edildikten sonra, savunma yapma hakkına…
Yorum BırakBoğazda Gıcık ve Öksürük Neden Olur? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Ekonomi, sınırlı kaynakların en verimli şekilde kullanılmasıyla ilgilenen bir bilim dalıdır. Her seçim, bir fırsat maliyeti doğurur ve bu maliyet, toplumların refah seviyesini doğrudan etkiler. Sağlık da bir kaynaktır ve bu kaynağın verimli kullanımı, toplumsal refahın belirleyicilerindendir. “Boğazda gıcık ve öksürük” gibi günlük yaşamda sıkça karşılaşılan sağlık problemleri, aslında daha geniş bir ekonomik çerçeveye oturabilir. Bu rahatsızlıklar, sadece bireysel bir sağlık sorunu olmakla kalmaz; aynı zamanda ekonomik sistemin çeşitli dinamiklerine, piyasa koşullarına ve toplumsal sağlık politikalarına da yansıyan bir durumdur. Bu yazıda, boğazda gıcık ve öksürüğün nedenlerini ekonomi perspektifinden inceleyerek,…
Yorum Bırak